29 Mayıs 2012 Salı

Dünyanın En Pahalı Tablosu


Avrupa'nın ünlü sanat merkezi kentlerinden birinde çocuk vitrinde çok hoş bir tablo görür.
Tablo belli ki oldukça pahalıdır. Çocuk, bu tablonun bir sonraki sene ağabeyine doğum gününde hediye olarak almayı ister ve bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile o mağazaya gider.
Şanslıdır, tablo satılmamıştır. İçeri girer ve tabloyu bir süre izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur:
"Ağabeyimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum. Tüm param da bu kadar." der.
Ressam bir süre düşündükten sonra tabloyu paketler ve resmi satar.
Çocuk paketini alır ve teşekkür ederek çıkar.
Mağazada adamın arkadaşları da vardır ve şaşkın şaşkın sorarlar:

20 Mayıs 2012 Pazar

Albert Einstein


"Dehanın 10′da 1′i yetenek 10′da 9′u da çalışmaktır."
"Ancak başkaları için yaşanan bir hayat, yaşamaya değer bir hayattır."
"Çok zeki olduğumdan değil, sadece sorunların üstünde daha çok duruyorum."
"Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur."
"Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir"
"Yolculuk etmeyi seviyorum ama varmaktan nefret ederim."
"Eğer ne yaptığımızı biliyor olsaydık, buna araştırma denmezdi öyle değilmi?"
"3. Dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya savaşında taş ve sopalar olacağını biliyorum."
"Sadece iki şey sınırsızdır, evren ve insanoğlunun ahmaklığı, ilkinden o kadar da emin değilim."
"Neden beni hiç kimse anlamıyor, ama herkes beni seviyor?"

Mahatma Gandhi



" Zayıf olan, hiçbir zaman bağışlamaz. Bağışlamak büyük insanların bir erdemidir."
" Adaletsiz rejimi adaletle yıkınız, alkışlar önüne kansız elle çıkınız..."
" Basit yaşa ki, başkaları da var olabilsin..."
" Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur..."
" Kimseye kirli ayaklarıyla beynimde gezme fırsatı vermem..."
" Sıkılmış yumruklarla el sıkışamazsınız..."
" Tanrı dualarımızı bize göre değil, kendi yöntemine göre yanıtlar..."

" Toplum hayatı için bireysel özgürlük ve bağımsızlık şarttır."
" Toprağı kazıp onu işlemeyi unutmak, kendimizi unutmak demektir."
" Zayıf insanlar affedemezler. Affetmek güçlülere has bir özelliktir."
" Bizim en büyük hastalığımız bencilliğimizdir."
" Hakikat, bir taş kadar sert Bir gonca kadar da yumuşaktır."

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Yeşim Türköz


BÜYÜ DÜKKANI

Uzak diyarlardan birinde bir ülkede, yemyeşil tepelerin arasında, kışın bembeyaz bir kar örtüsü ile, baharda rengarenk kır çiçekleri ile kaplanan bir vadi vardı. Ortasından küçük bir ırmağın geçtiği bu vadi ’büyülü vadi’ olarak anılırdı. Ona bu adı veren ise, vadideki ilginç bir dükkân ile, bu dükkânda yaşananlardı. Ünü ülkenin dört bir yanına yayılmış olan dükkânın adı ’büyü dükkânı’ idi.



Büyü dükkânı’nın sahibi, ak saçlı, ak sakallı bir ihtiyardı. Burası, aynı zamanda onun yaşadığı yerdi. Bu nedenle dükkânın dışarıdan görüntüsü, tıpkı bir ev gibiydi. Üç tarafında da yeşil çerçeveli pencerelerin olduğu, tamamı ahşaptan yapılmış olan bu binaya, bir verandadan giriliyordu. İçeri girer girmez, ilginç eşyalarla donanmış oldukça geniş bir oda ile karşılaşıyordunuz.

15 Mayıs 2012 Salı

Slyvia Plath

"Nefret ettiğim bir şey daha varsa, o da insanların kendinizi berbat hissettiğinizi bildikleri halde neşeyle hatırınızı sorup, iyiyim demenizi beklemeleridir."

Honore de Balzac

"Her büyük servetin ardında, büyük bir suç yatar..."

Howard Zinn

"Masum insanları öldürmenin utancını kapatacak büyüklükte bir bayrak yoktur!"

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Ercan Kesal


Hiç derdim değilsin, olmadın da…


Şimdi düşünüyorum da, hep tuhaf zamanlarda karşılaştık seninle… Köroğlu’nu oynadığımız günlerdi… Afiş, pankart ve bol korkulu korsanların ardından, kırık şiirlerde gezdirirken yüreğimi uykusuz bir İzmir sabahında hep altıkırkbeş Karşıyaka vapuruna yetişmek için koşarken, köşeyi dönünce burnuma çarpan nergis çiçeklerinin kokusunu duyar gibi olmuştum seni ilk gördüğümde… Dudaklarının kenarında ince bir eylül yağmuru, üzerinde elişi örme bir kazak ve en azından üç şiir sorumlusu eteklerinle saçların savruluyordu sırtında hala eski günlerin ağırlığını taşıyan kantinin ortasında… Saçların… Hala liseli. Kantin… Hala Sierra Maestra… Ne güzel… şimdi, ben seni sevdim de ne oldu? Sen, hayata başkaldırdığım her duruşumda soğuyan ellerimin sıcaklığıydın belki.

Zaman

Diyelim ki bir bankanız var. Her sabah hesabınıza 86.400 dolar para yatırılıyor, fakat bu paranın hepsini akşama kadar harcamak zorundasınız, ertesi güne transfer edilemez. Paranı kullansan da kullanmasan da hesap her akşam sıfırlanıyor. Ne yaparsınız? Tabii ki hepsini harcamaya çalışırsınız; Hepimiz, Zaman adlı bu bankanın müşterileriyiz;

Can Yücel


"İçin yanarken üşümek, Yüreğin kan ağlarken gülmek, Özleyip de sevdiğini görememek.. İşte aşk bu olsa gerek!”
“Gitmek istiyorsa, bırakacaksın.. gitsin! Aklı seninle olmayanın bedeni yanında olsun ister misin?”
“Ömür dediğin üç gündür; dün geldi geçti, yarın meçhuldür. O halde ömür dediğin bir gündür; o da bugündür.”
“Aslında Bütün İnsanları Sevebilirdim, Sevmeye Senden Başlamasaydım...”
“Bu gül bir şeyin anısı olacak ama neydi unuttum. Kim bilir belki de sabah sabah yeniden açan umudun.”
“Öyle herkesi sevmeyeceksin.. Seviyorum' demeyeceksin! Seni seviyorum' diyebilmek için gerekirse bir ömür bekleyeceksin.”
“Aşk; herkesi o'na benzetip, kimseyi o'nun yerine koyamamaktır...”

Özdemir Asaf

"Ben yürümeye başlayınca denizlerin üstünde karalarda koşanlar durup bana baktılar. Ben de gittim sığınacağım adaları birer birer batırdım."
" Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın. Bu yılan doğadaki yılandır, toplumdaki değil. Yanlış anlaşılıyor."
" Dost gerçekleri.. Düşman işine geleni.. Deli ağzına geleni.. Aşık içinden geçeni söylermiş."
" Kendi bahçesinde dal olamayanın biri, Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor."
"  Evlilik, iki kişilik yalnızlıktır."
" İki yüzlünün dilinde tat, kalbinde ise fesat gizlidir."
" Özgürlüğü elinden alınan çocuğa büyük derler."
" İnsanlar gelmeleriyle boşluk dolduranları severler, gitmeleriyle boşluk yaratanlara aşık olurlar."

İlhan Berk

"Kimseyi Kırmayayım Diyorum, Bir De Bakıyorum Kendim Paramparçayım!"

Oğuz Atay



 “Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler; ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır.”
“Fotoğraf çekilerken, nedense kendimizi gülümsemek zorunda hissediyoruz. "Yani aslında ona bile mutluluk oyunu oynuyoruz.”
“Beklenen hep geç geliyor; geldiği zaman da insan başka yerlerde oluyor .”
“Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor.  Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor.”
“Biliyor musun Olric, benim birçok dostum var. Görüyorum efendimiz, Hepsinin sırtınızda izleri var…”
“Son bir şans daha verme, sevgine layık olmayana. Merak etme, aşk yürek işidir ve yüreği olmayanın kalbi kırılmaz nasılsa.”

Fyodor Dostoyevski


“Acı ve acı çekme, büyük bir zekaya ve duyarlı bir yüreğe sahip kişiler için her zaman kaçınılmazdır.”
“Acı ve üzüntü, engin bir bilinç ve derin bir yürek için her zaman zorunludur.”
“Acıda hazların en tatlısı saklıdır.”
“Amacına ulaşmak için hiçbir şeyi küçümseme, tam ulaşamazsan bile dene; Belki başarırsın. Hepimizin güvenini bağladığımız şu "belki" hiç de azımsanmayacak bir umuttur.”
“Ancak acı çekerek kendimizi bulabiliriz.”
“Aslında insanı en çok acıtan şey; hayal kırıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır.”
“Aşk olduktan sonra saadetsiz yaşanabilir.”
“Başarılı olmayı hedefleyen bir kimsenin, başına gelecek zararları ve yıkımları da göze alması gerekir. Bu da, sağlam bir kişiliğe sahip insanlarda bulunabilir ancak.”

Gabriel Garcia Marquez

"Aslında kötü insan yoktur hayatın hiçbir evresinde, her insan huzur verir; kimi geldiğinde, kimi gittiğinde."

“Kaybedecek bir şeyi olmayanlardan korkmalısın. Çünkü onlar, kazanmak için her şeyi yaparlar.”
“Bir insanın en büyük hatası; gereğinden fazla değer vermek değil, kendine hak ettiğinden daha az değer vermektir.”
“Bir sona geldiğin için ağlama, onu yaşadığın için gülümse.”
“Önemli olan, hayatta başına ne geldiği değil, neyi nasıl hatırladığındır.”
“Birlikte gülüyorsanız mutluluktur, Birlikte ağlıyorsanız dostluktur; ama birlikte susuyorsanız bu aşktır...”

Elif Şafak

"Bütün gece ağlamaktan helâk olup, ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi güne devam eden canlıya kadın denir."

“Bir insana sırrınızı verdiğinizde, özgürlüğünüzü de verirsiniz.”
“Ne Kadar Silersen Sil Ya Yırtılır Defterin. Ya da İzi Kalır Cümlelerin.”
“En zoru da; Yüreğinde söyleyemeyeceğin sözlerin kalmasıdır...”
“Yaşadığın hayatı sevmek için bir nedenin yoksa, seviyormuş gibi yapma.”
“Aşk diye bir şey yaşıyorum.. Ne tek taraflı demeye dilim var, Ne de karşılıklı olduğuna ispatım...”
“Rüzgârı dilediğim gibi değiştiremem ama yelkenlerimi ayarlayabilirim daima varmak için istediğim limana.”

Film Replikleri

"Arzu ettiğiniz şeyler, beklemekten vazgeçtiğiniz anda gerçekleşir; Bu hayatın 'sen bakarken soyunamıyorum' deme şeklidir." Shutter Island

Voltaire Candide


"Vahşiler hariç, bütün insanlar, kitapların hükmü altındadır."
"Öfkeni aklınla yenemiyorsan, kendini insandan sayma."
"Her insan, yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur."
"Tanrım, beni dostlarıma karşı koru, kendimi düşmanlarıma karşı korurum."
"Hırs, bir sandalın yelkenini şişiren rüzgara benzer; fazlası gemiyi batırır, azı da gemiyi olduğu yerde tutar."
"Kendi kendini değiştirmenin ne kadar güç olduğunu düşünürsen, başkalarını değiştirmeğe çalışmakta şansının ne kadar az olduğunu anlarsın."
"Bir gün her şeyin daha iyi olacağını düşünmek, umudumuz; bu gün her şeyin iyi olduğunu düşünmek, yanılgımızdır."

Güzel Sözler

Eğer ben de o kağıttan gemileri aşk aşk yüzdürmezsem aklımın ve tırnaklarımın okyanuslarında, bana da HEYKEL desinler...

13 Mayıs 2012 Pazar

Charles Bukowski

"Benim hayatım, benim seçimlerim, benim hatalarım, benim sorunlarım, benim yalnızlığım; Yani özetle: Sizi ilgilendirmez."
"Tünele girdiğinizde dikkat edin dostlarım, umut sandığınız ışık tren farı olabilir."
"Afrika'ya ilaç göndermeye karar vermiştik; fakat hepsinin üzerinde 'TOK KARNINA' yazıyordu..."
“Aşk ne zaman biter biliyor musun? Bitti dediğinde yüreğin acımıyorsa.”
“Size zamanını ayırmayan birine, Asla kendinizi harcatmayın.”
“Üzülme evlat, Kaybettim sandıkların, kurtulduklarındır belki.”
“Sevmek belki bir şeydir; ama sevildiğini bilmek çok şeydir.”
“İnsan; Geçmişin hasretçisi, geleceğin özlemcisi, yaşadığı anın şikayetçisidir.”
“Sevdirmeye gayret etme kendini, sevilmeye terket.”
“Sevmeyi falan değil, yalnızlığı öğren! -Çünkü en çok ona ihtiyacın olacak...”

Gül Yağrağı


Uzakdoğu’da bir budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu. Burada geçerli olan incelik, anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti.

Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı, kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, o yüzden kapıda herhangi bir tokmak veya çan, zil yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı. İçerideki budist rahip, kapıda duran yabancıya baktı. Bir selamlaşmadan sonra sözsüz konuşmaları başladı.

Usta


Ustaya başarısının sırrını sormuşlar.


İki kelime demiş:

-Doğru kararlar.

Hepimizden farklı olarak,sürekli doğru
kararları nasıl alabildiğini sormuşlar.
Tek kelime demiş:

Can Dündar

“Bakakaldım peşinden ; Ne gözümü alabildim, ne göze alabildim!”
“Yanında seni ısıtacak biri varsa, üşümek gerçekten güzeldir.”
“Ve aşk; O omzuna yattığında, rahatsız olmasın diye kılını bile kıpırdatmamaktır.”
“Kadınmış derler adamı deli eden. Sen ne dersen de, yine kadındır deliyi de adam eden.”
“Duymak istediklerini değil, duyman gerekenleri söyleyebilme cesareti olan insanlar olmalı yanında.”
“Sıcak bir ele ihtiyacın olduğunda diğer elini tut. Kimseden fayda yok bu devirde!”

Atilla İlhan - Aysel Git Başımdan

AYSEL GİT BAŞIMDAN 

Aysel git başımdan ben sana göre değilim 
Ölümüm birden olacak seziyorum. 
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim 
Aysel git başımdan istemiyorum. 

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Murathan Mungan - Yalnız Bir Opera


Yaz başıydı gittiğinde. Ardından, senin için üç lirik parça
yazmaya karar vermiştim. Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim.
Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum.
Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum.

Sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu
yüzündeki kuşkun kedere, gür kirpiklerinin altından
kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine
çerçevesine sığmayan
munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine
lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu

Yaz başıydı gittiğinde. Sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti
Mayıs. Seni bir şiire düşündükçe kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi