1 Temmuz 2012 Pazar

Pablo Neruda

"Seni sevdiğimi anlayacaksın, sevmediğim zaman."
"Ìnsan ulasamadigi herseyin "delisi", ulastığı herseyin "nankörüdür."
"Kalbi kırdıktan sonra gelen özür, doyduktan sonra sofraya gelen tuz gibidir. İhtiyaç kalmaz."
"Hayatta hiç bir zaman bir başkasına tüm benliğinle güvenme, Çünkü; hiç kimse sana tüm benliğiyle görünmez."
"Biten bir aşkın hemen ardından bir başkasıyla başlayan şeyin adı, İlişki değil çelişkidir."
"Gözyaşım kadar değerlisin; ama nasıl gözyaşlarım gözümden düştüyse şimdi sende öylesin."
"Adını duyunca değil, Yanında başka bir ad duyunca yanar aslında canınız..."

Kara Kedi - Edgar Allan Poe

Anlatacağım bu şaşılası hikayeye inanacağınızı sanmıyor, sizi de inanmaya zorlamıyorum. Benim, kendimin inanmadığım bir şeye sizleri inandırmaya kalkışmam delilik olur. Buna karşın deli değilim ve düş de görmedim. Ama yarın öleceğim için, bugün içimi dökmek istiyorum. Amacım herkese açık, kısaca, çeşitli düşünceler, görüşler ileri sürmeden, evimde olup bitenleri anlatmak. Bu olaylar, en sonunda beni dehşete düşürüp şiddetli, çok büyük sıkıntılar içinde kıvrandırdılar ve yıkıntımın nedeni oldular. Gene de bunları açıklamaya çalışmayacağım. Bana dehşetten başka bir şey vermeyen bu olaylar, başkalarına korkunç gelmediği gibi, abartılmış da gelebilir. Belki, ileride, benden daha sakin, daha bilinçli ve daha az etki altında kalan birisi, anlatacağım şeylerin birbirlerini doğal biçimde izleyen olaylardan başka bir şey olmadığını ortaya koyup, gördüğüm karabasanı gerçek basitliğine indirecektir. 

Çocukluğumdan beri, uysallığım ve herkese, her şeye acıma duygum dikkati çekerdi.