edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ekim 2012 Cumartesi

Emile Zola


“Bir kişiye karşı yapılmış haksızlık, bütün insanlığa karşı yapılmış haksızlık demektir.”
“Nefsine hakim olamayan, hiçbir şeye hakim olamaz.”
“Hiçbir süs ve makyaj bir kadını, analık sevgisi kadar güzelleştiremez.”
“Gerçeği yerin altına gömseniz bile, o bir gün büyüyerek patlayacak ve her şeyi yok edecektir.”
“Saygı olmayan yerde aşk da olmaz.”
“İnsanların dünyanın sonuna kadar, kurtlar gibi birbirlerini yiyip bitirmelerini seyretmek istiyorsan, kollarını bağlayıp sakinlik içinde durmak en bulunmaz çaredir. Ama bu olamaz. Buna karşı koymalı. Aksi hâlde devamlı bir adaletsizlik hâkim olacak ve zenginler her zaman fakirleri sömürerek yaşayacaklar.”

6 Eylül 2012 Perşembe

Adam Fawer


"İnsanı en çok üzen şey; Ummadıkları kişiler adam olurken, adam sandıklarının insan bile olamamş olmasıdır."
"Gerçekten seviyorsan eğer uzaklık gözünü korkutmamalı. Çünkü asla unutma; yanındayken bile uzaktı bazıları."
"Her gün kendimi biraz daha iyi hissedebileceğimi umarak kalkıyorum. Bazen öyle de oluyor. Sonra gece çöküyor ve o hala yok…"
"Bil ki geride bıraktıkların ileriye gitmeni engelleyecek. Unutma; ileri gidebilmen için arkadakileri unutman gerek."
"Nokta her zaman bir son demek değildir, bazen kendinden sonraki harfin büyük olacağını gösterir."

4 Eylül 2012 Salı

KIRMIZI ARABA


Arkadaşım Gayle dört yıldan bu yana kansere karşı yaşam mücadelesi veriyordu.Diğer arkadaşlarımla birlikte onu ziyarete gittiğim bir gün çocukluk düşlerimizden söz ediyorduk. Gayle başını pencereye doğru çevirdi. Gözleri çok uzaklarda, sesi sitem dolu “Ben, kumandalı, kırmızı bir oyuncak arabamın olmasını isterdim hep, ama doğum günümde ne istediğimi söylersem; dileğimin gerçekleşmeyeceği korkusuyla hiç kimseye söyleyememiştim bunu. Bu nedenle de asla radyolu, 
kırmızı bir oyuncak arabam olmadı.” dedi.
Gayle’i ziyaretimden bir kaç gün sonraydı. Çok sevdiğim dondurmayı almak için sırada beklerken birden dondurmacının vitrinindeki kırmızı oyuncak arabayı gördüm.Yanına da bir not iliştirilmişti:

1 Temmuz 2012 Pazar

Pablo Neruda

"Seni sevdiğimi anlayacaksın, sevmediğim zaman."
"Ìnsan ulasamadigi herseyin "delisi", ulastığı herseyin "nankörüdür."
"Kalbi kırdıktan sonra gelen özür, doyduktan sonra sofraya gelen tuz gibidir. İhtiyaç kalmaz."
"Hayatta hiç bir zaman bir başkasına tüm benliğinle güvenme, Çünkü; hiç kimse sana tüm benliğiyle görünmez."
"Biten bir aşkın hemen ardından bir başkasıyla başlayan şeyin adı, İlişki değil çelişkidir."
"Gözyaşım kadar değerlisin; ama nasıl gözyaşlarım gözümden düştüyse şimdi sende öylesin."
"Adını duyunca değil, Yanında başka bir ad duyunca yanar aslında canınız..."

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Yeşim Türköz


BÜYÜ DÜKKANI

Uzak diyarlardan birinde bir ülkede, yemyeşil tepelerin arasında, kışın bembeyaz bir kar örtüsü ile, baharda rengarenk kır çiçekleri ile kaplanan bir vadi vardı. Ortasından küçük bir ırmağın geçtiği bu vadi ’büyülü vadi’ olarak anılırdı. Ona bu adı veren ise, vadideki ilginç bir dükkân ile, bu dükkânda yaşananlardı. Ünü ülkenin dört bir yanına yayılmış olan dükkânın adı ’büyü dükkânı’ idi.



Büyü dükkânı’nın sahibi, ak saçlı, ak sakallı bir ihtiyardı. Burası, aynı zamanda onun yaşadığı yerdi. Bu nedenle dükkânın dışarıdan görüntüsü, tıpkı bir ev gibiydi. Üç tarafında da yeşil çerçeveli pencerelerin olduğu, tamamı ahşaptan yapılmış olan bu binaya, bir verandadan giriliyordu. İçeri girer girmez, ilginç eşyalarla donanmış oldukça geniş bir oda ile karşılaşıyordunuz.

15 Mayıs 2012 Salı

Slyvia Plath

"Nefret ettiğim bir şey daha varsa, o da insanların kendinizi berbat hissettiğinizi bildikleri halde neşeyle hatırınızı sorup, iyiyim demenizi beklemeleridir."

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Ercan Kesal


Hiç derdim değilsin, olmadın da…


Şimdi düşünüyorum da, hep tuhaf zamanlarda karşılaştık seninle… Köroğlu’nu oynadığımız günlerdi… Afiş, pankart ve bol korkulu korsanların ardından, kırık şiirlerde gezdirirken yüreğimi uykusuz bir İzmir sabahında hep altıkırkbeş Karşıyaka vapuruna yetişmek için koşarken, köşeyi dönünce burnuma çarpan nergis çiçeklerinin kokusunu duyar gibi olmuştum seni ilk gördüğümde… Dudaklarının kenarında ince bir eylül yağmuru, üzerinde elişi örme bir kazak ve en azından üç şiir sorumlusu eteklerinle saçların savruluyordu sırtında hala eski günlerin ağırlığını taşıyan kantinin ortasında… Saçların… Hala liseli. Kantin… Hala Sierra Maestra… Ne güzel… şimdi, ben seni sevdim de ne oldu? Sen, hayata başkaldırdığım her duruşumda soğuyan ellerimin sıcaklığıydın belki.

Özdemir Asaf

"Ben yürümeye başlayınca denizlerin üstünde karalarda koşanlar durup bana baktılar. Ben de gittim sığınacağım adaları birer birer batırdım."
" Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın. Bu yılan doğadaki yılandır, toplumdaki değil. Yanlış anlaşılıyor."
" Dost gerçekleri.. Düşman işine geleni.. Deli ağzına geleni.. Aşık içinden geçeni söylermiş."
" Kendi bahçesinde dal olamayanın biri, Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor."
"  Evlilik, iki kişilik yalnızlıktır."
" İki yüzlünün dilinde tat, kalbinde ise fesat gizlidir."
" Özgürlüğü elinden alınan çocuğa büyük derler."
" İnsanlar gelmeleriyle boşluk dolduranları severler, gitmeleriyle boşluk yaratanlara aşık olurlar."

İlhan Berk

"Kimseyi Kırmayayım Diyorum, Bir De Bakıyorum Kendim Paramparçayım!"

Oğuz Atay



 “Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler; ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır.”
“Fotoğraf çekilerken, nedense kendimizi gülümsemek zorunda hissediyoruz. "Yani aslında ona bile mutluluk oyunu oynuyoruz.”
“Beklenen hep geç geliyor; geldiği zaman da insan başka yerlerde oluyor .”
“Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor.  Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor.”
“Biliyor musun Olric, benim birçok dostum var. Görüyorum efendimiz, Hepsinin sırtınızda izleri var…”
“Son bir şans daha verme, sevgine layık olmayana. Merak etme, aşk yürek işidir ve yüreği olmayanın kalbi kırılmaz nasılsa.”

Gabriel Garcia Marquez

"Aslında kötü insan yoktur hayatın hiçbir evresinde, her insan huzur verir; kimi geldiğinde, kimi gittiğinde."

“Kaybedecek bir şeyi olmayanlardan korkmalısın. Çünkü onlar, kazanmak için her şeyi yaparlar.”
“Bir insanın en büyük hatası; gereğinden fazla değer vermek değil, kendine hak ettiğinden daha az değer vermektir.”
“Bir sona geldiğin için ağlama, onu yaşadığın için gülümse.”
“Önemli olan, hayatta başına ne geldiği değil, neyi nasıl hatırladığındır.”
“Birlikte gülüyorsanız mutluluktur, Birlikte ağlıyorsanız dostluktur; ama birlikte susuyorsanız bu aşktır...”

Elif Şafak

"Bütün gece ağlamaktan helâk olup, ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi güne devam eden canlıya kadın denir."

“Bir insana sırrınızı verdiğinizde, özgürlüğünüzü de verirsiniz.”
“Ne Kadar Silersen Sil Ya Yırtılır Defterin. Ya da İzi Kalır Cümlelerin.”
“En zoru da; Yüreğinde söyleyemeyeceğin sözlerin kalmasıdır...”
“Yaşadığın hayatı sevmek için bir nedenin yoksa, seviyormuş gibi yapma.”
“Aşk diye bir şey yaşıyorum.. Ne tek taraflı demeye dilim var, Ne de karşılıklı olduğuna ispatım...”
“Rüzgârı dilediğim gibi değiştiremem ama yelkenlerimi ayarlayabilirim daima varmak için istediğim limana.”

Voltaire Candide


"Vahşiler hariç, bütün insanlar, kitapların hükmü altındadır."
"Öfkeni aklınla yenemiyorsan, kendini insandan sayma."
"Her insan, yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur."
"Tanrım, beni dostlarıma karşı koru, kendimi düşmanlarıma karşı korurum."
"Hırs, bir sandalın yelkenini şişiren rüzgara benzer; fazlası gemiyi batırır, azı da gemiyi olduğu yerde tutar."
"Kendi kendini değiştirmenin ne kadar güç olduğunu düşünürsen, başkalarını değiştirmeğe çalışmakta şansının ne kadar az olduğunu anlarsın."
"Bir gün her şeyin daha iyi olacağını düşünmek, umudumuz; bu gün her şeyin iyi olduğunu düşünmek, yanılgımızdır."

13 Mayıs 2012 Pazar

Gül Yağrağı


Uzakdoğu’da bir budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu. Burada geçerli olan incelik, anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti.

Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı, kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, o yüzden kapıda herhangi bir tokmak veya çan, zil yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı. İçerideki budist rahip, kapıda duran yabancıya baktı. Bir selamlaşmadan sonra sözsüz konuşmaları başladı.

Atilla İlhan - Aysel Git Başımdan

AYSEL GİT BAŞIMDAN 

Aysel git başımdan ben sana göre değilim 
Ölümüm birden olacak seziyorum. 
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim 
Aysel git başımdan istemiyorum. 

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Murathan Mungan - Yalnız Bir Opera


Yaz başıydı gittiğinde. Ardından, senin için üç lirik parça
yazmaya karar vermiştim. Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim.
Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum.
Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum.

Sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu
yüzündeki kuşkun kedere, gür kirpiklerinin altından
kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine
çerçevesine sığmayan
munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine
lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu

Yaz başıydı gittiğinde. Sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti
Mayıs. Seni bir şiire düşündükçe kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi