“İnsan bir an geçmişe yenik düşmeye görsün, kırılgansa en
dibe kadar gider ve kimse korumaz, tutmaz onu, o düştüğü yerde.”
“Madem varlığım acı vermiyor sana, madem ki ancak yokluğumda
sevgimi hissedebiliyorsun; öyleyse yokluğumla kal, sevgili.”
“Yanağımdaki gamzeden haberin yokmuş... Hiç güldürmedin ki
yüzümü!”
“Herkesin diline dolanmış mutlu bitmeli aşklar diye. Aşk'ı
dilinize doladınız madem, peki bitmeli niye?”
“Boş yere arama mutluluğu, Aradığın yerde olmayacak. Bulunca
ise tadını çıkar, Çünkü hep sende kalmayacak.”
“Sen artık bir başkasının sevgilisisin. Yalnızca bu cümleyi
kurmamak için bile ölmek isterdim.”
“Başım önde bu aralar.. Suçlu olduğumdan değil! Görülmeye
değer hiçbir şey kalmadığından...”
“Ve şimdi asıl olmam gereken yerde, hayata başladığım yerde,
kalbindeyim...”
“İnsan sevince, uçurum kenarında dolaşıyor. Ama büyük
yaşıyor sevgili...”
“İyi kalpli günahkarları aydınlatan bir gece lambası
gibisin.. Kendi yangınına aşık.”
“Madem oyun oynuyorduk. Hazır sen bu kadar kaptırmışken
rolüne kendini. Perdeler kapanmadan son bir kez, hayran bıraksaydın beni
kendine. Öyle ki bende alkışlarla uğurlasaydım seni...”
“Yokluğun, elinin, kokunun, soluğunun değdiği herşeyi
dünyanın en değerli hazinesi gibi saklayan, bu yarı deli, bu hayattan kopuk
ruhum. Kapat gözlerini ve bana bak. Ben diye ne varsa gördüğün, işte o senin
yokluğun.”
“Bütün felsefe kitapları ‘kendin olma’yı telkin eder. Ancak
aydının trajedisi tam da bu noktada her an biraz daha yabancılaştığının farkına
varmaktır.”
“Kendim deyince aklıma o sahipsiz sızı geliyor. Kendim
deyince, sen artık yaşama, sen artık duygularını yitirdin,< bir daha hiçbir
zaman eskisi gibi sevemeyeceksin, diyen o ses geliyor aklıma.”
“Eski bir kadınsın sen, aşkı öğretmek için tekrar tekrar
dirilen.”
“Biliyorum, konuşacak bir şeyimiz yok Ama yinede gözlerini
al gel Elindeki yarayı,...suskunluğunu, acemiliğini Beni biri severse inanmam
Seni biri severse utanırsın Bilmediğin bir hastalığa acımak gibi bile olsa gel
Biliyorum konuşacak bir şeyimiz yok Ama ızdırabım sende, mutlaka alda gel.”
“Birini derinden koklamak, eski bir sevgiliye teslim
olmaktır.”
“Ben, yine de vazgeçmedim seni sevmekten. Eskisi gibi değil
ama. Biraz buruk, biraz küs, biraz sitemkâr seviyorum artık seni... Dudaklarımı
ısırıyorum artık adın geçince. Kavga falan çıkarıyorum. Eskisi gibi sakin
değilim ama olsun...”
“Senin için bir şey yapamayışıma, seni bu dünyada
yapayalnız, kimsesiz bırakışıma ağlıyorum. Senin için gerçeklik yok, bu hayat,
bu hayatın kuralları yok.”
“Sözcüklerle değil, sevdamızla konuşalım. Anlatalım her şeyi.
Sonra söz bitsin. Ölüme kadar yalnızca susalım!”
“Kendin olmak, başkalarına ait zamanlarda, sürüklenmemek
için odandan dışarıya çıkmaman gerekir. Çıktığın andan itibaren sen yoksundur
artık.”
“Geriye dönüp sığınacak bir kendim kalmadı.”
“Gözlerimde hiç görmediğim Bir yaşam sevinci, Kim o? De
yeter, Kimsen olmaya geldim.”
“Kırk yılda bir gibisin. Öyle eksik, öyle hazin, öyle
paramparça.”
“Bazen aşk gider. Ve sen yıllardır içinde yaşadığın
yürekten, Valizler dolusu anılarla kendi yalnızlığına taşınırsın.!”
“Yara açıktır ve hep içerlere işler. Hayatı senin gibi
görmeyenlere anlatsan dinlemezler. Dinleseler inanmazlar. Biz böyle görmüyoruz
senin ruhun hasta derler. Kendin gibi birini bulana kadar hastasındır.”
“Sen de ben de biliyorduk, bazı insanlar istese de
güzelleşemiyor. Bazı insanlar istese de çirkinleşemiyordu.”
“Aşk, unutulmuş bir sanat gibi, ağırbaşlı bir çileyle
öğreniliyor şimdi.”
“Kimi sevsem hiç olmadığı kadar yalnızlaşırdı... Kimi sevsem
bütün o yanlış hayatım gizlendiği yerden çıkıp gelirdi... Kimi anlamaya
çalışsam hayatımın boşluğu çarpardı yüzüme... Kime elimi uzatsam o unutulmuş
ömrümle karşılaşırdım.”
“Ve o da benim gibi eğilip çıkarsın yarasını gizlediği
yerden ve o da üstlensin bütün suçları. Tıpkı benim gibi yapsın o da, onu gören
yarasını görsün önce. Çünkü o artık benim içimde gizli bir yerde değil, çok
açıkta. Artık yüzümde olacak o yara.”
“Seni unuturum diye yaşamaya başladığım her aşkı, Ben yine
seninle aldattım.”
“Nasıl da unuttuk, kimsesiz odalarda, işte vaktidir
kendimizden kopmanın, dediğimiz o sonsuzluk anlarının bizi herkesten
ayırdığını...”
“Masallar çocukken uyuyana kadar, Büyüyünce uyanana
kadarmış.”
“Olmayan bir sevgiliyi inatla beklemek; utandırmaktır aşkı.”
“Yalnızım... Bunca acı tek bir söze nasıl sığabiliyordu?”
“Sevgili, öyle yanlış bir yerde ki bu dünya, ben seni en çok
karanlıkta kaldığım zamanlar özlüyordum.”
“Tıpkı İstanbul gibiydin; Sana dokunmak, sana kapılmak, sana
tapmak yenilgiyi daha baştan kabul etmekti.”
“Bir insan hiçbir şeydir, ancak hiçbir şey de bir insan
değildir.”
“Öyle bir tutkuluydun ki hayata başlarken… Şimdiyse küçücük
bir çiçek teselli ediyor seni… Aradaki o büyük boşluğun adı, Aşk olsa gerek.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder