“Yokluk büyük varlıktır azizim, yeter ki fark edebilesin.”
“Acıların bölüşülmesi değil, sevinçlerin bölüşülmesidir
dostluğu yaratan.”
Kişi, ışığını karartmayı bilmelidir, böceklerden ve
hayvanlardan kurtulmak için.”
“Kimine göre yalnızlık, hasta kişinin kaçışıdır; kimine göre
de, hasta kişilerden kaçıştır.”
“Fatihler şansa inanmaz.”
“En iyisi, sevinmeyi öğrenelim; böylece başkalarına acı
vermeyi ve acıları düşünmeyi unuturuz.”
“Fırtınayı getiren en derin ve yumuşak sözlerdir.”
“Bir dost kimdir? Öteki bendir.”
“Hayat; kendisini alt edenindir.”
“Başarının sonu yalnızlıktır.”
“Az bilen ve az düşünen çok konuşur.”
“Sevgi, insanın şeyleri en olmadıkları gibi gördüğü
durumdur.”
“Sezmekte. Ve susmakta. Usta olmaktır dost.”
“Körleri de görür kılacak harflerim vardır benim.”
“Bir şeyde ilk olmak isteyene iyi denir. Ama bir başkasından
önde olmak istemeyene de iyi denir.”
“Yaşarken yaşayın! İnsan yaşamını tamamlayıp öldüğü zaman, ölüm
taşıdığı dehşeti yitirir. İnsan doğru zamanda yaşamazsa, asla doğru zamanda
ölemez!”
“Gür ırmaklar kendileriyle birlikte birçok çakıl ve çalı
çırpıyı da sürükler; güçlü ruhlar da birçok aptal ve mankafayı.”
“Yalnızlığına kaç dostum: görüyorum ki her yanını ağılı
sinekler sokmuş. Sert sağlam bir havanın estiği yere kaç! Yalnızlığına kaç.”
“İflah olmazlara hekim olunmaz!”
“En bağışlanamaz yanın bu işte; gücün var ve hükmetmek
istemiyorsun.”
“Her alışkanlık elimizi daha becerikli, aklımızı ise daha
beceriksiz hale sokar.”
“Siz hepiniz, delicesine çalışmayı ve hızlı, yeni, yabancı
olanı sevenler -kendinize katlanamıyorsunuz! Sizin çalışkanlığınız bir kaçıştır
ve kendi kendini unutma istemidir.”
“Utançla, bağlılıklarının eğri bakan gözlerini görmektense,
bir utanmazı görmeyi yeğlerim !”
“Yığından olan beleş yaşamak ister. Tat veremediğin yerde
tat almak istememelisin...”
“Karşına çıkabilecek en kötü düşman, her zaman sen kendin
olacaksın; sen kendin pusuda bekleyeceksin kendini.”
“Ahlak, ta başlangıçtan beri ikna etme sanatındaki bütün
şeytanlıkları bilir. Bugün bile onun yardımına başvurmayan hiçbir konuşmacı
yoktur.”
“Bir şey'den hoşlanmaktan söz edilir, aslında doğrusu; bu
şey aracılığıyla kendinden hoşlanmaktır.”
“Birçok şeyi yarım yamalak bilmektense, hiç bilmemek daha
iyidir! Başkalarının düşünceleriyle bilgelik etmektense, kendi hesabına delilik
etmek daha iyidir!”
“Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız, oturacağınız yer,
kendi kıçınızın üstüdür.”
“Tanrılar yalnızca korku yüzünden icat edilmiş değildir:
Kudret duygusu düşsel hâle geldiği zaman, varlıklar yaratarak rahatlıyordu.”
“En yüce dağlar en derin denizlerden çıkmıştır; en derin
acılardan doğar, en derin sevinçler.”
“Unutun kederden oflayıp puflamayı ve tüm ayaktakımı
üzüntülerini! Dağ mağaralarından kopan rüzgara benzeyin; kendi çalıp kendi
oynamak ister o, ayaklarının altında denizler titrer. Gülmeyi kutsadım ben; siz
daha yüce insanlar, öğrenin gülmeyi!”
“İnsan dilediği kadar bilgisiyle şişinip dursun, dilediği
kadar nesnel görülsün, boşuna! Sonunda her zaman ancak kendi yaşam öyküsünü
elde edecektir.”
“Durur ve dikkat kesilir: Nedir yanıltan onu? Nedir kulaklarından
hiç gitmeyen bu uğultu? Bir vakitler o zincirlere vurulmuş insanın iç dünyası.
Şimdi hep zincir şakırtılarıyla dolu!”
“Biz, başkalarının bize söylediği sözde özelliklerimizi
devamlı düzenleyen, örten ya da ortaya çıkaran vitrinler gibiyiz. Kendimizi
kandırmak için.”
“Varacağım ereğime, ben kendi yolumu yürüyorum;
duraklayanların ve geride kalanların üzerinden atlayacağım. Benim ilerleyişim,
onların batışı olsun böylece!”
“Sadece binlerce yılın aklı değil, çılgınlığı da patlak
verdi üstümüzde. Tehlikelidir mirasçı olmak.
“Kuvvetinizi aşacak kadar erdemli olmayın! Ve olasılığın
dışında şeyler istemeyin!
“İnsan yığınlarının davranış biçimlerini önceden kestirmek
için, onların güç bir durumdan kendilerini kurtarmak için hiçbir zaman çok
önemli bir çaba göstermediklerini kabul etmek gerekir.”
“Aşık seven kişi değildir, sevdiği kişinin mutlak sahibi
olmaya çalışandır.”
“Yaşamı anlamaya başladığın andır durabilmek ayak üstünde. Sorun
bu zaten, başkasıyla olmak, başkasının olmak değil. Kendi başına başkasıyla ,
başkasıyla kendin olmak.”
“Pek çok şeyi azar azar bilmektense bir şeyi tam olarak
bilmek daha iyidir.”
“İnsan sıkı tutmalı yüreğini; çünkü gitmesine izin verirse,
çok geçmeden aklı da gider peşinden.”
“İnsanlar ışığın çevresinde toplaşırlar daha iyi görmek için
değil daha iyi parıldamak için.
“En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. En yüksek
uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin denizlerde boğula boğula
becerirsin tek bir nefesle yaşamayı.”
“Ortak olabilenin değeri daima azdır. Büyük şeyler, büyük
için kalacak; uçurumlar, derin olanlar için; incelikler ve ürpermeler
incelmişler için; kısaca, tüm, pek az bulunanlar, pek az bulunanlar için.”
“Bu adam bu davanın çürük olduğunu görüyor ama inat olsun
diye vazgeçmiyor ondan; fakat sadakat adını veriyor bu hale.”
“Söz dinleyen, kendini duymaz!”
“Aşkınla git yalnızlığına ve yaratışınla git, kardeşim;
adalet, ancak çok sonra aksayarak gelecektir ardından.”
“Severim gözü pekleri; ama yeterli değildir kılıç ustası
olmak darbeyi kime vuracağını da bilmeli!”
“Deha sahibi insan, en azından iki şeye daha sahip değilse,
hiç çekilmez. Dünyayla barışık olmak, saflık...”
“Kendimiz hakkında çok konuşmak, kendini gizlemenin bir yolu
da olabilir.”
“Yasaklanmış olana erişmektir amacımız. Felsefem bu
parolayla bir gün üstün gelecek; çünkü şimdiye dek, kural olarak, yalnız
doğruları yasakladılar!”
“Yaşamın kıyısına yaklaşanlar onu daha iyi tanırlar.”
“Yalvarırım kardeşlerim, dünyaya bağlı kalın; size
"dünyadakinden daha üstün umutlardan" söz edenlere inanmayın! Bilerek
ya da bilmeyerek, sizi zehirliyorlar onlar.”
“Yaşamak İçin Bir "Neden"i Olan, Her Türlü
"Nasıl"a Dayanabilir.”
“Benim sevdiğim insan, ruhu kendini harcayan, teşekkür
beklemeyen ve geri vermeyendir: çünkü o,hep armağan eder ve kendini esirgemek
istemez.”
“İnsan, aşağı gördüğü sürece değil, yalnızca eşit ya da yüksek
gördüğünde nefret eder.”
“Aslında biz tüm kalbimizle sadece bir tek şeyle
ilgileniyoruz “eve bir şeyler götürmekle”. Bunun dışında hayatla, yaşananlarla”
ilgili olanlar hangimiz bunlar için yeterince ciddiyete sahibiz? Ya da zamana?
Bu tür şeylerle korkarım ki hiçbir zaman tam olarak “ilgilenmedik”: Yüreğimiz
orada değil işte-hatta kulağımız bile!”
“Eylem ve vicdan genellikle uyuşmazlar. Eylem, ağaçtan ham
meyveleri toplamak isterken, vicdan onları gereğinden çok olgunlaşmaya bırakır,
taa ki yere dökülüp ezilinceye kadar.”
“İyi olduğun için herkesin sana adil davranacağını beklemek;
Vejeteryan olduğun için, Boğanın saldırmayacağını düşünmeye benzer.”
“Telaş evrensel, çünkü herkes kendinden kaçma halinde.”
“Korkarak yaşarsan, Yalnızca hayatı seyredersin.”
“Eğer hizmetkâr olacaksan, senin hizmetinden en iyi
faydalanacak olanı bul!”
“İyi nedir ?’ diye soruyorsunuz. Cesur olmak iyidir! Bırakın
küçük kızlar, ‘Aynı zamanda hem güzel, hem de dokunaklı olmak iyidir,’
desinler.”
“Acı çeken birisi için, gözlerini kendi acısından başka bir
yere çevirebilmek baş döndürücü bir mutluluk olmalı.”
“İnsanlığı düzeltmek, herhalde benim vaat edeceğim en
sonuncu iş olurdu. Yeni putlar dikmiyorum ben; Putları devirmek zanaatım asıl
bu benim.”
“Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım.
Öyle çok değerliymiş ki zaman, Hep acele etmem bundandı, anladım. İnsan, bir an
önce kargaşasını, kendine anlam veren bir düzene çevirmezse, yıldız
doğurtamazsa karanlığına, yok olacaktır.”
“Seni övdükleri sürece, kendi yolunda gittiğini sanma sakın;
başkasının yolunda gidiyorsun.”
“Kıyamete kadar olmak, düşünmek, yaşamak tut beni sımsıkı
kollarında verecek başka mutluluğun yoksa, acılarını ver bana...”
“İnsan en cesur hayvandır; cesaretiyle yenmiştir her hayvanı
zafer çığlıklarıyla yenmiştir her acıyı; ama insanın acısı en derin acıdır.”
“İnsanların çoğunda entelektüel vicdan eksiktir.”
“Ceza insanı eğitmez, sadece evcilleştirir.”
“Bir de bedel ödensin istiyorsunuz, siz erdemliler! Erdem
için ödül, yeryüzü için cennet ve bugününüz için sonsuzluk mu istiyorsunuz? Ve
ne bedel, ne de veznedar var diye öğrettiğim için mi öfkeleniyorsunuz bana
şimdi de?”
“Derin olduğunu bilen kimse kolay anlaşılır olmaya çalışır,
kalabalıkta derin görünmekten hoşlanan kimse ise anlaşılmaz olmaya çalışır.
Kalabalık dibini göremediği her şeyi derin sanır çünkü.!”
“Güçlü bir rüzgârdır Zerdüşt; ve şunu öğütler düşmanlarına:
Sakın ha tükürmeyin, rüzgâra karşı!”
“Yaratıcının Yolu Üstüne Yalnızlığa çekilmek mi istersin
kardeşim? Kendine varan yolu aramak mı istersin? Biraz dur da beni dinle.
“Arayan, kolay yiter. Her türlü yalnızlık suçtur.” Böyle der sürü. Ve sen
sürüdendin uzun bir süre. Sürünün sesi daha sende çınlayacak. Ve sen
desen: “Artık sizinle ortak.”
“Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar; onları
orada ziyaret etmek gerekir.”
“Kendi ateşinle yakmaya hazır olmalısın kendini; önce kül
olmadan nasıl yeni olabilirsin ki! Sevginle git yalnızlığına, kardeşim,
yaratmanla git, doğruluk ancak daha sonra topallar ardın sıra senin. Benim
gözyaşlarımla git yalnızlığına, kardeşim. Kendinden öte yaratmak isteyeni
severim ben ve böylece yok olanı.”
Herkesin kötü deneyim geçirmiş olduğu kimselerle
deneyimlerim bile, bu kimselerden yanadır; ben her ayıyı evcilleştiririm, doğru
yola getiririm soytarıları.”
“Yapraklar sararıyorsa bunda şikayet edecek ne var. Bırak
düşsünler ve gitsinler. Hatta onların altına sert bir rüzgar üfle. Üfle de
bütün sararmış ve solmuşlar senden daha çabuk uzaklaşsınlar.”
“Bir kişi kendi ruhsal kurtuluşunu ciddi bir amaç haline
getirdiğinde bile, onun tutkuları ve arzuları da gizlice bundan kendileri için
bir avantaj elde etmeyi umar.”
“Doğru olmak az kimsenin elinden gelir bu! Elinden gelen,
olmak istemez! Ama bu, iyilerin, başkalarına göre, daha az elinden gelir! Ah bu
iyiler! İnsanlar doğruyu söylemezler hiçbir zaman; bu türlü iyi olmak, ruhun
bir hastalığıdır.”
“Mutluluk hedef değildir. Tersine kudret duygusu hedeftir.
İnsanın ve insanlığın içinde müthiş bir güç kendini deşarj etmek, yaratmak
istemektedir. O, hiçbir zaman mutluluk hedefi olmayan patlamaların kesintisiz
zinciridir.”
“Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız, önce kül
olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz.”
“Ah, şu sözümü anlayabilseniz: '' Her zaman istediğinizi
yapın ama önce isteyebilen birileri olun! Her zaman, komşunuzu da kendiniz gibi
sevin ama önce, kendini seven birileri olun.''
“Vicdanlı ve dürüst olmak, hesaplı olmaktan iyidir. Hesap
insanı makam sahibi yapar da, vicdan daha önemli bir işe yarar, insanı insan
yapar.”
“Dostun biri sana kötülük ederse, şöyle de: Bana ettiğini
sana bağışlıyorum; ama kendine ettiğini, onu nasıl bağışlarım?”
“İki temel sorunu var insanlığın. Adaletsizlik ve
anlamsızlık. Birine karşı hukuk'u bulduk, diğerine karşı sanatı. Ama insanlar
hukuk'a ulaşamadı. Ve sanat insanlara.”
“Sonraki işim düşünmek oldu. Kendimi onsuz düşünmek. Anlatabiliyor
muyum?”
“Nerededir güzellik? Tüm istemimle istemek zorunda olduğum
yerdedir; sevmek ve yok olmak istediğim yerdedir, sadece bir imge olarak
kalmasın diye.”
“Bir şey bizim için saydamlaşmışsa, bize artık
direnemeyeceğini sanırız ve sonra içine doğru bakıp gördüğümüz şeyin içinden
geçemediğimiz için şaşırırız! Bu bir sineğin her cam pencerenin önünde düştüğü
ahmaklık ve şaşkınlığın tıpkısıdır.”
“Oysa günün birinde yalnızlık yoracak seni, Günün birinde
gururun iki büklüm olacak ve cesaretin kırılacak. Yalnızım'' diye haykıracaksın
günün birinde. Kendi ululuğun bile bir hayalet gibi korkutacak seni. Her şey
sahte ! diye bağıracaksın günün birinde... Yalnız kişiyi öldürmeye çalışan
duygular vardır; Öldürmeyi başaramazlarsa eğer, Onların ölmesi gerekir. Peki, gücün
yetiyor mu buna? Katil olmaya?”
“Artık bana verecek mutluluğun kalmadı mı, ne çıkar!
Acıların var daha.”
“Güzeldir karşılıklı susmak Daha güzeli de gülüşmek.”
“Dünya dediğiniz şeyi, önce siz yaratmalısınız; bizzat sizin
aklınız, sizin imgeniz, sizin sevginizde şekil bulmalı o!”
“Anarşi çağına giriyoruz: fakat bu çağ aynı zamanda en
akıllı ve en özgür bireyliklerin çağıdır. Düşüncenin görülmedik gürbüzlüğü
gittikçe artmaktadır. O zamana dek töre ve ilk ahlâkın önlediği, dehanın
çağıdır bu.”
“Her zaman ilk olmak, diğerlerinin önüne geçmek istiyorsun;
kimse sevmeyecek senin kıskanç gönlünü, dostundan başka!”
“Kimin az mülkü varsa, o daha az başkalarının malı olur; şan
olsun küçük yoksulluğa!”
“Bir insan, kirli düşüncelere sahip olduğu için utanmaz. Bir
başkasının, o kirli düşüncesini bilme ihtimali utandırır.”
“Çoğu insan art niyetli olamayacak kadar kendisiyle
meşguldür.”
“Yiğitlik; en büyük korkunun ve en büyük ümidinin üstüne
üstüne gitmektir..”
“Ey insan! Kulak ver! Derin gece yarısı ne söyler? ‘ Uyudum,
uyudum, uyandım derin rüyalardan: Derindir dünya. Daha derindir gündüzün
düşündüğünden.””
“Arzularımız o kadar şiddetlidir ki bazen birbirimizi
parçalamak isteriz. Ama topluluk duygusu bizi durdurur. Lütfen not edin: işte
bu, neredeyse ahlak'ın tanımıdır.”
“Güçlü bir umut, yaşam için, ortaya çıkmış herhangi bir tek
gerçek mutluluktan çok daha büyük bir uyarıcıdır.”
“Tek bir şey olabilmek, tek bir şeye varabilmek için çok
yerde, çok şey olmak, bu bendeki sağ duyudur.”
“Kişioğlu da ağaca benzer, ne denli yükseğe ve ışığa çıkmak
isterse, o denli kök salar yere, aşağılara, karanlığa, deliliğe, kötülüğe.”
“Durur ve dikkat kesilir: Nedir yanıltan onu? Nedir kulaklarından
hiç gitmeyen bu uğultu? Bir vakitler... o zincirlere vurulmuş insanın iç
dünyası... Şimdi hep zincir şakırtılarıyla dolu!”
“Kadın henüz yatkın değildir dostluğa. Ama söyleyin bana,
siz erkekler, hanginiz yatkınsınız ki dostluğa? Ah erkekler, sizin yoksulluğunuz
ve gönlünüzün cimriliği! ... Sizin dostlarınıza verdiğiniz kadarını, ben
düşmanıma veririm ve yoksulda da düşmem bu yüzden. Arkadaşlık var; dostluk da
olsun!”
“Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin,
sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz, siz bu sevginin içinizde
yarattığı duyguları seviyorsunuz.”
“Erkeklik azdır burada; bu yüzden erkekleşiyor, kadınları.
Çünkü yalnızca erkek olan kurtaracaktır kadındaki kadını.”
“Sizin kökeniniz, nereden geldiğiniz değildir. Bundan sonra
onurunuzu oluşturan, tersine nereye gittiğinizdir.”
“Elimizde bir çiçek varken gözümüze yalnızca dikenleri
görünür, uzaklarda ise bir diken vardır ; gözümüz hep çiçeğini görür ...!”
“İnsan unutmayı bir türlü öğrenemeyip de hep geçmişe bağlı
kaldığı için şaşar durur kendi kendine de: İstediği kadar ileri ve çabuk
yürüsün, zinciri ile birlikte yürür, hızla akıp geçen olaylara bağlıdır gene
de.”
“Bana yalan söylemiş olman değil, artık sana inanmamam
sarsıyor beni...”
“Bu muydu, yaşam? diye sormak istiyorum ölüme. Pekâla! Bir
kez daha!”
“Deliliğini topluma kabul ettirebilene dahi derler; ben
ettiremedim,,, tımarhanede...yim... güldüler. "Aklın fazlası
cehennem" dedim,,, güldüler. "Her çocuk Tanrı’nın gönderdiği bir
peygamberdir ve unuturuz büyüyünce peygamber olduğumuzu, gider bir öğretmen
oluruz, işçi, mühendis, memur" dedim, güldüler. Şehir cereyanına
bağladılar beni... güldüler ...”
“Uzaktakine ve gelecektekine duyulan sevgi daha yücedir
yakındakine duyulan sevgiden; davalara ve hayaletlere duyulan sevgi, daha
yücedir insanlara duyulan sevgiden.”
“Bilgi ermişleri olmak elinizden gelmiyorsa, hiç değilse
bilgi savaşçıları olun.”
“Kendini aşağılayan kişi, yine de aşağılayan biri olarak
kendine saygı duyuyordur.”
“Geçmişi değil de, geleceği kutlamak, geleceğin mitoloji
masalını bulmak: İşte her şeyden önce önemli olan budur.”
“Ben nerede canlı bir varlık buyduysam, orada kudrete
yönelik iradeyi gördüm. Hizmet edenin iradesinde bile efendi olabilme iradesini
gözlemledim.”
“Her yerimi ağılı sinekler sokmuş, hınzırlığın nice
damlalarıyla bir taş gibi oyulmuş, öylece otururdum onların arasında. Hele
kendilerine iyiler diyenlerin, en ağılı sinekler olduklarını gördüm: onlar tam
bir suçsuzluk içinde sokarlar, tam bir suçsuzluk içinde yalan söylerler.”
“Kimse bir öğretiyi öyle kolayca, yalnız insanları mutlu ya
da erdemli kıldığı için doğru saymaz. Mutluluk ve erdem birer gerekçe
olamazlar.”
“Ortak olabilenin değeri daima azdır. Büyük şeyler, büyük
için kalacak; uçurumlar, derin olanlar için; incelikler ve ürpermeler
incelmişler için; kısaca, tüm, pek az bulunanlar, pek az bulunanlar için.”
“Ahlaki yargılama ve mahkum etme, dar kafalıların, onlar
kadar dar kafalı olmayanlardan intikam almak için, en çok sevdikleri yoldur ve
aynı zamanda da: doğa onlara bu kadar az akıl bağışladığı için, bir çeşit
tazminat ve asil olmak fırsatıdır. Kötü niyet, ruhanileştirir.”
“Günahtan kurtulduğuna inanmak mutluluk veriyorsa, bunun
için gerekli olan, insanın günahkar olması değil, kendini günahkar
hissetmesidir.”
“Kendi savaşınızı açmalısınız, kendi düşüncelerinizin
uğruna. Düşünceleriniz yenilse bile, dürüstlüğünüz zafer çığlıkları atmalıdır
bunun için.”
“Ben bir seyyahım ve bir dağa tırmanıcıyım diyordu kendi
kendine, Ovaları sevmem ve öyle görünüyor ki bir yerde uzun zaman sakin
oturamam. Başıma kader ve yaşayış olarak ne gelirse gelsin; Onda daima bir
gezinme ve bir tırmanış vardır. Çünkü sonuçta insan, ancak kendi hayatını ve
kendi içini yaşar.”
“Doğaya her türden aykırılık, günahtır. En günahkar insan,
rahiptir; o, doğaya aykırılığı öğretir. Rahibe gösterilecek olan, nedenler
değildir, tımarhanedir.”
“Kimilerinin başına gelen, define arayıcılarının başına
gelene benzer: Başka ruhlarda gizli kalmış bir şeyi tesadüfen keşfedip, bundan
genellikle taşıması çok zor olan bir bilgi edinirler! İnsan duruma göre
yaşayanları ve ölüleri bir ölçüde iyi tanıyabilir, onlardan başkalarına
bahsetmeyi içinden nahoş bulabilir: Her kelimede düşüncesizlik edeceğinden
korkar. Bilge bir tarihçinin birdenbire suskunluğunu düşünebiliyorum.”
“Ancak hepiniz beni inkar ettiğiniz zaman size dönmek
isterim. Gerçekten, kardeşlerim, o zaman kaybettiklerimi başka gözlerle
arayacağım.O zaman sizleri başka başka bir sevgi ile seveceğim.”
“Kutsal olan gerçekler değil kişinin kendi gerçeği için
çıktığı arayıştır. Neysen o ol.”
“Bir düşmanla savaşarak yasayan kişinin, düşmanını hayatta
bırakmakta yararı vardır.”
“Niceleri kendi zincirlerini çözemezler de, dostlarının
azatcısıdır.”
“Gerçeğin düşmanı tabular ve inançlardır.DÜŞÜNÜN..”
“Ancak öbür gündür benim olan. Kimileri öldükten sonra doğar.”
“Bir şey'den hoşlanmaktan söz edilir, aslında doğrusu; bu
şey aracılığıyla kendinden hoşlanmaktır.”
“Her seçkin insan, güdüsel olarak, kalabalıktan, çokluktan,
çoğunluktan kurtulduğu, onlardan ayrı biri olarak, kural adamlarını
unutabildiği, sığınacağı kalesinin ve gizliliğin peşinde koşar.”
“Kaybetmeyi göze alamayacak kadar az dostum var.”
“Bir kez yürünmüş bir yola düşenlerin sayısı çoktur, hedefe
ulaşan az.”
“En insani davranış, bir insanın utanılacak duruma düşmesini
önlemektir.”
“Ben bu kulaklara göre ağız değilim.”
“Akıl hastanesini ziyaret etmek, inancın ne kadar boş bir şey
olduğunu gösterir.”
“Hep öğrenci kalan, öğretmenine borcunu kötü ödüyor
demektir.”
“Ey büyük yıldız! Aydınlattıkların olmasaydı nice olurdu
mutluluğun.”
“Kovalamaktan, aramaktan yorulduğumdan beri bulmayı
öğrendim.”
“Issız ve yorucu dorukları sevenlerin kanatları olmalıdır!”
“İnsan dostunu düşmanından daha zor affediyor.”
“Yüksek sesle konuşanlar ince konuları düşünemez.”
“Gerçek ve büyük başarılar mutlulukla tanışamaz.”
“Acı der: Yıkıl.”
“Bakın! Size "Üstinsan"ı öğretiyorum. Üstinsan
yeryüzünün anlamıdır. İsteminiz desin ki; Üstinsan yeryüzünün anlamı olacaktır”
“Kadınla buluşmaya gittiğinde yanına kırbacını almayı unutma
Gücünü göster. Kadın yaradılış olarak güçlüden hoşlanır.”
“Kılavuz öğrencisine bütün izleri göstermeli ama gideceği
yolu seçmemelidir.”
“Küçücük bağışlarla büyük mutluluklar kazanmak büyüklüğün
bir ayrıcalığıdır.”
“Yükselmek için yalnız kendi gücünüzü kullanın, başkasının
sizi yükseltmesine fırsat vermeyin.”
“İnsanoğlu hayatta o kadar acı çeker ki, canlılar arasında
yalnız o,gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır.”
“Günde bir defa olsun gülmeliyiz. Neşeli olmalıyız. Sevinci
öğrenirsek; Başkalarına acı vermeyi unuttururuz.”
“Kuş olmayanın uçurumlar üzerine yuva kurmaması gerekir.”
“En yüksek umutlarını kaybeden soylular tanıdım ben. Ruh,
şehvettir! Böyle derlerdi. Bu sırada kırıldı ruhların kanatları; şimdi yerlerde
sürünüyor ruhları ve kirletiyor kemirdiği her şeyi. Bir zamanlar kahraman
olmayı düşünüyorlardı. Şehvet düşkünüler şimdi. Kahraman, artık onlar için bir
kasvet ve dehşet! Fakat sevgim ve umudumla sana yemin ederim: terk edip gitme
ruhundaki kahramanı! Kutlu tut en yüksek umutları!”
“Neden'i olan nasıl'a katlanır.”
“Umut sadece eziyetin süresini artırır.”
“Uçmayı öğretemediğinize düşmesini öğretin.”
“Ümit kötüdür işkenceyi uzatır.”
“Gerçek seçim, yalnızca gerçeğin ışığı altında
filizlenebilir.”
“Ölüm güç bir şeydir. Ölümün son iyiliği, bir daha ölümün
olmamasıdır.”
“Bütün yargılayanların gözünde bir cellat bakar.”
“Neysen o ol.”
“Bu muydu yaşam hadi öyleyse bir kez daha.”
“En kof ceviz dahi kırılmak istiyor.”
“Yaratıcılık ve keşif acıda ve yalnızlıkta saklıdır.”
“Şüphe değil, kesinliktir insanı deli eden.”
“Yüksek dağda buz içinde gönüllü yaşamaktır felsefe.”
“Yine de en çok çiy damlası, en sessiz gecede düşer,
bilirim.”
“Yükseldikçe uçma bilmeyenlere daha küçük görünürüz.”
“Bazı sırlar vardır yalnız dostlara anlatılacak. Bazı sırlar
vardır dostlara bile anlatılmayacak. Bazı sırlar vardır kendimize bile
açıklanmayacak..”
“Çok derin değil. Bir meseleyi tüm derinliği ile kavrayan
insanlar, ona çok ender olarak daima sadık kalırlar. Onlar derinliği aydınlığa
çıkardılar: Aydınlıkta görülebilecek daha kötü şeyler vardır.”
“Bir insan yoğun ve kılı kırk yararak düşündüğü zaman,
sadece yüzü değil gövdesi de çekinceli bir havaya bürünür. İşte benim filozof
denince anladığım şey: varlığıyla her şeyi tehlike içine sokan korkunç bir
patlayıcı.”
“Bir derin kuyuya benzer yalnız. Taş atmak kolaydır içine:
ama bu taş dibe inecek olursa, deyin bana, kim çıkarabilir.”
“Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama
hangi kitabı okuyacağını sormak kadar “ahmaklıktır.”
Sanki tüm hayatım boyunca yanlış melodiyle dans etmiş
gibiyim.”
“Yaşama karşı sorumluluğumuz daha yücesini yaratmaktır. Daha
alçağını değil.”
“Kendi omzuna tırman. Başka nasıl yükselebilirsin ki!”
“Taş ve sopa kemiklerimi kırabilir ama ölüm beni incitemez,
hiç bir zaman.”
“Evet yaralanmaz, gömülmez bir şey var içimde, kayaları
parçalayacak bir şey: Bu benim istemimdir. Sessiz ilerler o ve değişmeden,
yıllar boyu.”
“Gerçek güçlü bir yeldir. Zerdüşt bütün düzlülükler için ve
bütün düşmanlarına, bütün tükürenlere ve kusanlara : 'Yele karşı tükürmekten
kaçınınız.”
“Ebedi gerçeklik olmadığı gibi, mutlak doğru da yoktur.”
“Beni öldürmeyen her şey beni güçlendirir.”
“Deneme ve sorgulama olmuştur tüm yolculuklarım.”
“Egoizm asil bir ruhun temelidir.”
“İçine koyacak bir şeyiniz varsa, bir günün bin cebi vardır.”
“Bizi ıslah edebilecek tek şey nedir? Kusursuzu görmek...”
“Doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır.”
“Acı çeken dostuna dinlenmesi için yer göster ama dikkat et
yatak sert olsun.”
“Dünyada hiçbir şey insanı kin besleme duygusu kadar
yıpratmaz.”
“Size Gül Bahçesi vaat etmiyorum! Yaşadığınız toprakların
çorak olduğunu söylüyorum.”
“Bu dâhil bütün genellemeler yanlıştır.”
“Tanrı öldü: insana acımasından öldü tanrı.”
“Tanrı yok, o olsaydı onun ben olmadığıma inanamazdım.”
“Uçurumları sevenin kanatları olmalı.”
“İnsan, hayvanla Üstinsan arasına gerilmiş bir iptir, uçurum
üstünde bir ip.”
“Babanın gizlediği şey, oğulda açığa çıkar.”
“Kendi sözünü dinlemeyen, buyruk altına girer.”
“Biz arzulanana değil arzulamanın kendisine âşığızdır.”
“İnançlar hakikat düşmanları olarak, yalanlardan daha
tehlikelidir.”
“Kimse öfkeli insan kadar çok yalan söyleyemez.”
“Kendi kendine inanmayan her zaman yalan söyler.”
“Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür.”
“Erdem uyumuşsa deha zinde kalkar.”
“Merhameti öldürün.”
“Zevk hem ağrılık, hem kefe, hem tartandır. Yazık o
canlılara ki kavgasız, ağırlıksız, kefesiz ve tartısız yaşamak isterler.”
“Bir kere yanlış trene bindiyseniz; koridordan ters tarafa
yürümenin hiçbir faydası yoktur!”
“Gerçekte hayatın anlamı olmasaydı ve bende anlamsızı seçmek
zorunda olsaydım, bence de en seçilesi anlamsızlık bu olurdu.”
“Tanrının ölümünü, büyük bir reddedişe ve kendi üzerimizde
sürekli bir zafere dönüştürmezsek, bu kaybın bedelini ödemek zorunda kalırız.”
“Öldürmeyen acı beni güçlendirir.”
“Ruh peşinde koşan birinin ruhu yoktur.”
“Sadece cevaplarını bulabileceğimiz soruları duyarız.”
“Varlık, sonsuz bir yaradır.”
“Zorla alabileceğin bir hakkın, sana verilmesine izin verme.”
“Bir kurbanın yoldaşı o kurbandan daha çok acı çeker.”
“Kanmışlıklar, yalanlardan daha tehlikeli düşmanlarıdır.”
“Alev, başka şeyleri aydınlattığı kadar aydınlatmaz kendini.
Bilge de böyledir.”
“Beklemek ahlaksız kılar.”
“Sanat hakikatten daha değerlidir.”
“Bugüne dek varlığa karşı en büyük itiraz neydi? Tanrı.”
“İnsanlar eşit değildirler.”
“Seni seviyorsam sana ne bundan.”
“Freud’un yağı olsaydı kendi kıçına sürerdi.”
“Siz yükselmek isteyince yukarı bakarsınız. Bense aşağı
bakarım.”
“Büyük borçlar insanları değer bilmeye değil, kin beslemeğe
yöneltir.”
“Ben, iki insanın daha yüce hakikati bulmak için, bir
ihtirası paylaştığı bir aşk düşünüyorum.”
“Davranıştaki coşku büyüklükten sayılmaz; davranışlara
ihtiyacı olan, sahtedir... Bütün göstermelik insanlara dikkat!”
“Müziksiz hayat hatadır.”
“Bütün çağların insanlarının neyin iyi, neyin kötü, neyin
övgüye değer ve neyin yergiye layık olduğunu bildiklerine inandıkları konusunda
bilgeler doğru bir yargıda bulunmuşlardır. Ama biz şimdi geçmişte herhangi bir
zamandakinden daha iyi biliyoruz, görüşü, bilgelerin bir önyargısıdır.”
“Kendini bilgiye adayan için yalnızca düşmanını sevmek
yetmez; dostuna da kin duyabilmelidir.”
“İnsan ölümü nasıl karşılayacağına karar vermek zorundadır.”
“Ümit mi? Ümit en son kötülüktür..! Ümit kötülüklerin en
kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.”
“İnsan hatasını bir başkasına itiraf ettiğinde unutur onu;
ama çoğu kez öteki kişi bunu unutmaz.”
“İnsan kahkahalarla güldüğü zaman, kabalığı ile tüm
hayvanları geride bırakır.”
“Evini ateşe veren öğle yemeğini de unutur ve bu yüzden
bazen yemeğini küllerde arar insan.”
“Dilencileri yok etmek gerek, çünkü insan onlara verince de
pişman oluyor, vermeyince de.”
“Doğa bize aldırmadığından, doğanın ortasında kendimizi öyle
rahat hissederiz ki.”
“Yüreğinin sesine kulak verene iyi denilir. Ama sadece
yükümüne kulak verene de iyi denilir.”
“Yalnızca mezarların olduğu yerde gerçekleşir dirilişler.”
“Yumuşak ve barışçıl olana iyi denilir. Ama nefsini yenen
kahramana da iyi denilir.”
“Yiğitlik; en büyük korkunun ve en büyük ümidinin üstüne
üstüne gitmektir.”
“Uçuruma gözlerinizi dikip baktığınızda, uçurum da sizin
içinize bakmaya başlar.”
“Sosyalistlerin üslubu, umutları ve hayalleri, zararsız
koyun mutluluğunun bir ifadesidir.”
“Sahip olunması zorunlu tek şey var: Ya yaradılıştan ince
bir ruhtur bu, ya da bilim ve sanatlar tarafından inceltilmiş bir ruh.”
“Hakikati gözünden vurmak için ‘var olma istemi’ lafını
ortaya atan, isabet ettiremedi şüphesiz; böyle bir istem yok çünkü! Var olmayan
isteyemez de; ama var olan. Nasıl bir de var olmayı ister ki?”
“Geleceğin önsezileri! Geçmişi değil geleceği yüceltmek!
Geleceğin mitini bulmak! Umut içinde yaşamak! Şanslı anlar! Ardından perdenin
yeniden inmesine izin vermek ve düşüncelerimizi kesin ve yakın amaçlara
indirgemek!”
“Seyirciler bulanık suda balık tutan ile derinden su çekeni
kolayca karıştırıyor.”
“Pek çok insan bir zamanlar girdikleri yol hakkında
inatçıdır, amaçları hakkında inatçı olanlar ise çok azdır.”
“Öyle kolay bir sanat değildir uyumak. Onun uğruna bütün gün
uyanık durmak gerekir.”
“Sahip olmak ve daha çoğuna sahip olmayı istemek, tek
kelimeyle büyümektir. Bu hayatın kendisidir.”
“Kendine karşı cebir kullanmayana iyi denilir. Ama nefsini
yenen kahramana da iyi denilir.”
“İnsana göre maymun nedir? Gülünecek bir şey ya da acı bir
utanç.. İşte üstinsana göre de insan aynen böyle olacak; Gülünecek bir şey ya
da acı bir utanç!”
“İnsanlığın içinde müthiş bir güç, kendini deşarj etmek,
yaratmak istemektedir.”
“İyi huylu insana, mücadeleden kaçana iyi denir. Ama savaşçı
olana da ve zaferi tutkuyla isteyene de iyi denir.”
“İnsanların bir şeyleri var ki, gurur duyuyorlar onunla. Ne
diyorlardı , onları gururlandıran şeyin adına ? Eğitim diyorlar; kendilerini
keçi çobanlarından ayırt eden şeymiş bu!”
“Herkes hakkında biraz fazla şey biliriz! Ve kimileri
saydamlaşsalar da karşımızda, yine de geçemeyiz ya içlerinden.”
“Kopyalar Hiç de seyrek olmayan ölçüde, önemli insanların
kopyalarıyla karşılaşırız ve yağlıboya tablolarda olduğu gibi, burada da çoğu
insan orijinallerden değil kopyalardan daha çok haz almaktadır.”
“İnsan öyle bir iptir ki hayvanla insanüstü arasına
gerilmiştir. Uçurum üstünde bir ip.”
“İnsanın ve insanlığın tarihi bilinmez olarak seyreder. Ama
ideal hayaller ve onların tarihi, bize gelişmenin kendi gibi görünmektedir.”
“Bazıları seyrederken hayati en önden, kendime bir sahne
buldum oynadım. Öyle bir rol vermişler ki, okudum okudum anlamadım.”
“Alt edin bugünün efendilerini, ey kardeşlerim, şu küçük
insanları. Ey yüksek insanlar, altedin küçük erdemleri, küçük kurnazlıkları,
kılı kırk yaran özenmeyi, karınca gösterişini, acınası rahat düşkünlüğünü, en
büyük çoğunluğun mutluluğunu! Boyun eğmektense umutsuzluğa düşün daha iyi.” “Bugün
yaşamayı bilmediğiniz için ey yüksek insanlar sizi seviyorum doğrusu. Siz en
iyi böyle yaşardınız da ondan!”
“İnsanın kendisi, onun en büyük hatasıydı: kendisine bir
rakip yaratmıştı; bilim, insanı Tanrısallaştırır- insan bilimselleşince
rahiplerin ve tanrıların işi biter.”
“Bütün hedefler yok edilmiştir. Değer biçmeler birbirlerine
karşı cephe almışlardır.”
“Ahlak; uzun, korkusuz bir sahtekarlıktır.”
“Ahlaklılık yeni ve daha iyi geleneklerin ortaya çıkmasına
karşı direnir: aptallaştırır.”
“Doğrunun kayıtsız şartsız dostuna iyi denilir. Ama
saygınlığın insanına nesnelerin nurlandırıcısına da iyi denilir.”
“Ah bu melankoli! İnsanın gerçekten boğulabileceği bir deniz
var mıdır?”
“Barış zamanında savaşçı kendine çatar.”
“Birini suçlamak üzere ileri uzattığın elinin 3 parmağının
seni gösterdiğini unutma.!”
“Bir genci bozmanın en iyi yolu, ona aynı düşüneni farklı
düşünenden daha çok saymayı öğretmek.”
“Benim hayalimdeki aşk, iki insanın birbirini sahiplenme
duygusundan çok daha öte bir şey.”
“Damların üstünde yükselen kuleleri görmek için, şehri terk
etmen gerekir.”
“Başkaları yararına çok şey yapıldığı için dünya mükemmel
değildir.”
“Despotlar., havanın ahlaklı olduğu bölgeleri severler.”
“Felsefe, yaratmanın anlamını kavramaya çalışan bir akımdır.”
“Arzularımız o kadar şiddetlidir ki bazen birbirimizi
parçalamak isteriz. Ama topluluk duygusu bizi durdurur. Lütfen not edin: işte
bu, neredeyse ahlakın tanımıdır.”
“Gerçek erdem, yalnızca aristokrat azınlık içindir! Herkes
için geçerli bir ahlak, gülünç bir fikirdir.”
“Müzik temelde bizde belli bir oranda güç kazanan yaşam
duygusunun özünde gizli olan acıyı anlatır; müziğin verdiği heyecanın yapısında
da bu acıdan uzaklaşıp onu uzaktan izleme düşüncesi vardır.”
“İyi olan nedir? Kudret hissini, kudret iradesini, insanın
içindeki kudreti yükselten her şey! Kötü olan nedir? -Zaaftan çıkan her şey!”
“İnsandaki güçlü ve ulu olan her şey insanüstü ve dışsal
olarak düşünüldü.İnsan kendini çok küçümsedi.Kendindeki iki yanı birbirinden
ayrı iki alana böldü insan ; Değersiz ve güçsüz yanı ile güçlü ve şaşırtıcı
yanını..İlkine insan dedi , ikincisine ise Tanrı!”
“Bence hayatın kendisi gelişme içgüdüsü , idame içgüdüsü ,
güçlerin biriktirilmesi içgüdüsüdür : Güce yönelmenin olmadığı yerde çöküş
vardır.İddiam şudur ki,insanlığın yüce değerlerinde işte bu yöntem esiktir ; en
kutsal isimler altında hüküm süren değerler , çöküş değerleri , nihilist
değerlerdir.”
“Bizi farklı kılan şey, tarihte, doğada veya doğanın
arkasında hiçbir Tanrı'yı tanımamamız değildir. Bizi farklı kılan, Tanrı diye
hürmet edileni Tanrı'ya benzer bulmamamızdır.”
“Biz, tekrar ahlaktan arıtılmış olan dünyada yaşamaya cesaret
eden az ve çok sayıdakiler; Biz putperestler! İnanca göre; Olasıdır ki biz,
pagan inancın ne olduğunu ilk kavrayanlarız. İnsanın kendisi için daha yüksek
varlıklar tasarlaması, lakin O'nu iyinin ve kötünün öte yanında görmesi söz konusudur.
Her yüksek olmanın , ahlaksız olarak takdir etmek mecburiyetinde kalınması söz konusudur.Biz
, "Olimpus"a inanırız! Çarmıha gerilene değil!”
“Bu dünya başlangıcı ve sonu olmayan güçten bir canavardır. Büyüklüğün,
güç büyüklüğünün çelikten sabit bir toplamıdır. O , ne daha büyür ne de daha
küçülür.Kendini tüketmez.Tersine sadece değişir ama bütün olarak değişmez
derecede büyüktür.”
“Büyük kozmik söylem: "Ben vahşetim, ben
kurnazlığım". Bir hatanın ve tüm acının sorumluluğunu üstlenme korkusuyla
alay etmek (yaratıcının alayı). Hiçbir zaman olunmadığı kadar acımasız olmak,
vs. -kendi yapıtından tatmin olmanın en üst biçimi; bu biçimi, bıkmadan
usanmadan yeniden inşa etmek için parçalar. Ölüm, acı ve yok olma üzerinde yeni
bir zafer.”
“Ah, buldum onu kardeşlerim! İşte, en yüce dorukta kanıyor
sevinç pınarı benim için! Burada, hiçbir ayak takımının benimle birlikte
içemeyeceği bir yaşam var! Akışın nerdeyse pek yoğun geliyor bana, ey haz
pınarı! Doldurayım derken, sık sık yeniden boşaltıyorsun kadehi!”
“Ahlak, evrensel değildir.”
“Ahlak, sürü hayvanının içgüdüsüdür.”
“Ahlaksal olay yoktur, yalnızca olayların ahlaksal yorumu
vardır.”
“Ahlaka boyun eğme, bir hükümdara boyun eğme gibi kölece ya
da mağrur ya da çıkarcı ya da teslimiyetçi ya da budala bir heyecan ya da
düşüncesizlik ya da umutsuzluk eylemi biçiminde olabilir. Bu tür boyun eğme
aslında ahlaksal değil.”
“Ahlak yargıları ve cezalandırmaları, daha az sınırlandırılmış
olanlara karşı (özgür olan bireylere karşı) ruhsal olarak sınırlandırılmış
olanın gözde intikam biçimidir.”
“Ahlaksal” diye nitelenen yönetmelikler gerçekte, insanlara
karşı olup insanların mutluluğunu kesinlikle istemezler. Keza bu yönetmelikler
“insanlığın mutluluğu ve refahı” ile bağıntılı olmaktan uzaktır.”
“Ahlak, eleştiren elleri ve işkence aletlerini kendisinden
uzak tutmak için sadece her türlü korku aracına hükmetmekle kalmaz: Onun
güvencesi, kullanmasını çok iyi bildiği bir tür göz boyama sanatında yatar:
nasıl “coşturulacağını” bilir. Sık sık, tek bir bakışla eleştirici iradeyi felç
etmeyi, hatta kendi tarafına çekmeyi başarır.”
“Ahlaklılık törelere itaat etmekten başka bir şey değildir
(özellikle artık değildir), töreler ne tür olurlarsa olsunlar bu ilke değişmez;
bununla birlikte töreler geleneksel tarzda davranmak ve değerlendirmelerde
bulunmaktır. Geleneğin emretmediği şeylerde ahlak yoktur. (Tan Kızıllığı, Madde
9) Sadece gelenek olduğu için bir inanca bağlanmak... Bu elbette namussuz
olmak, korkak olmak, tembel olmak demektir! Öyleyse, ahlaklılığın ön koşuluna
namussuzluk, korkaklık ve tembellik olmuyor mu?”
“Av ve zafer için tutkuyla donanan görkemli yırtıcı hayvan,
sarışın canavar görmezlikten gelinemez. Bu gizli temel, zaman zaman patlar,
hayvan tekrar vahşete döner. Romalı, Arap, Alman, Japon soyluluğu, Homeros'un
kahramanları, İskandinav Vikingleri ... Tümü de bu gereksinimi paylaşıyorlardı.
Nereye gitseler arkalarında "barbar" kavramını bırakan bu soylu
ırklar, en yüksek kültürlerinde bile, bunun bilinçliliğini gösteriyor, gururunu
taşıyorlardı. İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler önemli olan çok yaşamak
değil yaşadığı sürece fazla bir şeyler yapabilmektir.”
“Ah!..En yüksek umutlarını kaybeden soylular tanıdım
ben.Şimdi kara çalmaktalar tüm yüksek umutlarına. Artık küstahça yaşıyorlar, anlık
hazlar içinde ve ertesi güne dair hedefleri yok neredeyse..."Ruh,
şehvettir!" .... böyle derlerdi.Bu sırada kırıldı ruhların kanatları ;
şimdi yerlerde sürünüyor ruhları ve kirletiyor kemirdiği her şeyi.. Bir
zamanlar kahraman olmayı düşünüyorlardı... Şehvet düşkünüler şimdi. Kahraman,
artık onlar için bir kasvet ve dehşet! Fakat sevgim ve umudumla sana yemin
ederim: terk edip gitme ruhundaki kahramanı! Kutlu tut en yüksek umutları!”
“En gizliler!, en güçlüler!, en korkusuzlar!, en yarı gecemsiler!,
bir ışık ister misiniz? Bu dünya kudrete yönelik iradedir. Bunun dışında hiçbir
şey değildir. Bizzat sizde kudrete yönelik iradesiniz. Bunun dışında hiçbir şey
değilsiniz!”
“Gelenek nedir? Bize yararlı olan şeyleri emrettiğinden
dolayı değil, bize emrettiğinden dolayı itaat ettiğimiz yüksek bir otoritedir.”
“Geliştirmiş olduğumuz tüm değerler, dünyanın gerçek
doğasını görmemizi engellemek amacıyla geliştirilmiş araçlardan başka hiçbir
şey değildirler.”
“Hoşlanmadığımız bir düşünceyi öne sürdüğü zaman bir
düşünürü daha sert eleştiririz. Oysa, bizi pohpohladığında onu daha sert
eleştirmek uygun olacaktır.”
“İradenin tatmini değildir zevkin sebebi..Tersine irade
ileriye gitmek ister ve kendine engel olan her şeyin üstesinden gelmeye
çalışır.Zevk hissi düpedüz iradenin tatminsizliğinden ortaya çıkar.Onun
rakipsiz ve dirençsiz olarak yeterli doyuma ulaşamamasıdır.”
“İradenin temini değildir zevkin sebebi. Tersine irade
ileriye gitmek ister ve o engel olan her şeyin üstesinden gelmeye çalışır. Zevk
hissi , düpedüz iradenin tatminsizliğinden kaynaklanır. Onun rakipsiz ve
dirençsiz olarak yeterli doyuma ulaşamamasıdır.”
“Bir tanrıyı yalnızca iyinin tanrısı olma durumuna sokan
doğaya aykırı iğdişlenmişlik, burada her türlü çekiciliğini yitirirdi. Kişinin
iyi olan tanrı kadar kötü olanına da gereksinimi vardır: kişi kendi varoluşunu
yalnızca hoşgörüye, insancıllığa borçlu değildir ki.. Öfkeyi, öcü, kıskançlığı,
alayı, kurnazlığı, şiddeti tanımayan bir tanrı, neye yarardı ki?”
“İnsanlarla iletişim içinde olmak, kalbini herkese açmak...
Bu, liberal düşünceli olmaktır. Soylu bir misafirperverlik gösterebilecek
yapıdaki insanlar, perdesi çekik ve kepenkleri kapalı çok sayıda pencereden
belli oluyor. Bu insanlar, en güzel odalarını boş tutuyorlar. Neden? Çünkü
katlanmak zorunda olmadıkları misafirlerini bekliyorlar.”
“Kibar ve soylu olana iyi denir. Ama kimseyi hor görmeyene
ve kimseye yukarıdan bakmayana da iyi denir.”
“Mutluluk hedef değildir. Tersine kudret duygusu hedeftir. İnsanın
ve insanlığın içinde müthiş bir güç kendini deşarj etmek, yaratmak
istemektedir. O, hiçbir zaman mutluluk hedefi olmayan patlamaların kesintisiz
zinciridir.”
“Tüm yazılmışların içinde en çok kanla yazılanı severim. Kanla
yaz, göreceksin ki kan, tindir.”
“Aslında biz tüm kalbimizle sadece bir tek şeyle
ilgileniyoruz- eve bir şeyler götürmekle”. Bunun dışında hayatla, yaşananlarla
ilgili olanlar-hangimiz bunlar için yeterince ciddiyete sahibiz? Ya da zamana?
Bu tür şeylerle korkarım ki hiçbir zaman tam olarak “ilgilenmedik”: Yüreğimiz
orada değil işte-hatta kulağımız bile!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder